Erbain nasıl anlaşılmalıdır?

Erbain nasıl anlaşılmalıdır?

Hz. Zeynebin babası İmam Ali’ye taziye vermek için, çektiği çileleri derdini anlatmak için Necef’ ile Kerbela arasındaki yolu yaklaşık 90 km mesafeyi yürümüştür. Hz. Zeynep bu yolu Ehlibeyt aşıkları için kutsal yürüyüş olarak atfetmiştir. İmam Hüseyin yolunda o başkaldırı ruhunu ve zalime karşı dik duruş fıtratını canlı tutmaktır. Bu hüseyni mektep de bu yüce ruhun herkesçe anlaşılması için muhteşem bir eylem biçimi olarak devam etmiştir. Öyle ki bu yolu sünni rejimin zalimi Saddam döneminde yolda yürüyenler öldürüldügünden sahadaki hurma bahçelerinden yürüyerek giden ve yakalanınca canından olan çok insan olmuştur. Mesela imam Hüseyin’in türbesine girmek isteyenlerin bazılarına “madem imam hüseyin’i seviyorsun bir kolunu feda et diyerek zorluk çıkartıldıgını bizzat bu eski meselelerini yaşayan anlatan insanlarla görüştüm. Bazıları kolunu feda edip içeri ziyarete giriyormuş. Peki neden bu yürüyüş eskiden engelleniyordu? Şimdilerde ise bir davet ya da dini farziyatı olmadığı halde milyonlar oraya yürümekte ve dünyanın her yerinden aşıklar gelmekte? Işte burası anlaşılması zaruri bir konudur. Unutmayalım ki Ehlibeyt zahiren şehit edildi ama hak erenleri ölmez. Onları sevenlerin yanında hazır ve nazırdır. Oraya gidemeyen dinen bir kayıp yaşamaz ya da gitmemek günahta değildir. Ama mecnunum diyen herkesin bir maksadı vardır. Leyla’ya koşmak ve ona varmak. İmam Hüseyin aşıklarının da maksadı o mecnunluk iddialarına o çölde “ey Leyla’ların Leyla’sı Hüseyin senin için çölde o sıcakta yürümek senin için ölmeyi bir şeref olarak kabul ettiğimin bir delilidir” demek için aşıklar oraya koşmaktadır. Hiç kimse param yok demesin mecnun olana mazeretler engel değildir. Bir sivaslı ablayı kendi paramla İmam Rıza’ya götürdüm. Onda öylesine bir aşk açığa çıktı ki, sonrasında kola kutuları toplayıp para biriktirip, ne olursun beni İmam Hüseyin’e götür demişti. Ömründe hiç çalışmamış bir anneydi ama sokaklarda gezerken topladığı kola kutularını satıp onu imam hüseyine götüren çaba aşk değil de nedir?.

Erbain de milyonların toplanması dini, aşki, sosyal, siyasi alanlarda çok önemli hakikati kendisinde barındırmaktadır. Bugün yezit ve Muaviye olan, ABD ve siyonist İsrail ve onların uşakları vahabilerle dünya üzerinde tüm Ehlibeyt taraftarını yok etmek için el birliği yapmış ışid denilen cellatlarını devreye sokmuşlardır.

“Biz hayderiyiz kırılmakla bitmeyiz.

Hüseyin aşıkları kesilmekle ölmeyiz.

Bizler ölüme hayat verenleriz.

Ölümsüzlük şerbetini aşkımıza,

feda edip, canı canana katıp içeriz.”

İşte tarih boyunca birligi tamamlayamamış olan imam Ali taraftarlarına, Erbain birliğin-dirliğin canlı ve hikmetlerle dolu mekanı olarak büyük bir misyonu kendisinde barındırmaktadır.

“Gelin canlar bir olalım” beyitini bir inceleyin bakın pirimiz Pir Sultan ne demiş.

“Gelin canlar bir olalım

Münkire kılıç çalalım

Hüseyn\’in kanın alalım

Tevekkeltü teâlallah”

Dostlar bu birlik inanın Kerbela da oluştu. Lütfen bu gerçeği görelim.

“Özü öze bağlayalım

Sular gibi çağlayalım

Bir yürüyüş eyleyelim

Tevekkeltü teâlallah”

Burada pirimizin arzu ettigi büyük yürüyüş gerçekleşmiş ve yirmi milyondan fazla insan oraya yürümekte. Lütfen bu gerçegi düşünün. Artık ayrışmayalım özü öze bağlayalım ki azımızla değil çoğumuzla çağlayalım.

“Açalım kızıl sancağı

Geçsin Yezid\’lerin çağı

Elimizde aşk bıçağı

Tevekkeltü teâlallah”

Burda ki kızıl sancagın sahibi kim biliyormusunuz? Kerbela vakası olduğunda yüce Allah “ben kafirler istemesede nuru tamamlayacağım” diyerek “Hüseyin benim kurbanımdır. Beni öldürmek isteyenler onu öldürdü. Onun kanı benim kanımdır.” demiştir. Allah’ın ahdi dir. Kerbela’nın kanı yerde kalmayacak. Allah intikam almak için İmam Mehdi’nin zuhuruna insanlığı hazırlayıp nuru tamamlayacak. Tüm zalimleri yok edecektir. Bu kızıl sancağın sahibi İmam Mehdi ‘sahibi zaman’dır.

“Mervan soyunu vuralım

Hüseyn\’in kanın soralım

Padişahın öldürelim

Tevekkeltü teâlallah”

Pir Sultan Hüseyni kanın hesabını sormayı diledi. Neden? Çünkü o kan hala akmakta ve tüm mazlumlar hala zalimin zulmüyle uğraşmaktadır. Bu mazlum kanının durması ancak bu birliğin dirliğini bu yürüyüş ile tamamlamaktır. Banane elin arab fars şiasından onlar orada bizde burada yürüyelim karışmayalım derseniz.. Özü özden ayırıp.. Tek başına emperyalizme karşı durmak zorunda kalırsın. Buda sadece yok olman demek. Çünkü Muaviye tüm imam Ali taraftarlarına düşman Alevî şia ayırmıyor..

“Pir Sultan’ım geldi cûşa

Münkirlerin akli şaşa

Takdir olan gelir başa

Tevekkeltü teâlallah”

Takdir olan gelir başa. Allah’a tevekkül et diyor. Pir Sultan Abdal niçin Hüseyni mektebte korku olmaz diyor? Vay efendim Irak karışmış gelemeyiz diyenler.. Takdirin önüne geçeceklerinimi sanıyorlar? “Vallahi zillet içinde bin yıl yaşayacağımıza izzet içinde bir gün daha efdal ve şereflidir” diyen İmam Hüseyin’e ne kadar mesafedeyiz?

Peki bugünün Hüseyin’ini tanımayan öncenin Hüseyin’ini tam olarak anlayabilirmi? Bu öncelikle şu Hristiyan yazarın dilinden sunalım…

Fransız Profesör Henry Corbin:

“Bütün dinler peygamberlerinin ölümüyle ölür.

Mesela Yahudilik Musa’nın ölümüyle öldü.

Hristiyanlık İsa’nın ölümüyle öldü.

Sünnî Müslümanlık Muhammed’in ölümüyle öldü.

Sadece Şia ve Alevi Müslümanlar ölümü reddettiler ve ölmeye yanaşmadılar.

Çünkü onlar Hüseyin’i yolun başına, Mehdi’yi de yolun sonuna koydular.

Hüseyin tarihin derinliğinden onları ileriye sevk ederken, Mehdi de geleceğe, gelin diyerek onları çağırıyor.

İşte böyle bir toplumun ölmesinin imkânı yoktur.

Çünkü bu anlayışın önderliği her çağda hazır bulunmakta, örnek kişileri hep hazır ve sürekli yenilenmekte…”

( Bu yazarın bilgisi bir alıntıdan alındı.)

Peki bugünün Hüseyin’ini anlamak ne demek bununla ilgili başka bir başlık altında makalem bu yazının ardına gelecektir..

Ey imam Ali taraftarları biliniz ki Erbain aynı zamanda rıza şehrini kurdu. İmam Caferi sadık buyruğundaki rıza şehri bir mitoloji değil, bir gerçek… Orada para ve dünyalık menfaat geçmemektedir. 12 Gün boyunca herkes ve her ülkeden imam hüseyin aşıklarının açtığı ihsan çadırları bir mucizenin tam anlamıyla beyanıdır. Bizler şia diyince İran akla geliyor lakin Tanzanya Malezya Çin kore Avrupa dan her ırkın şia sı (imam Ali taraftarları gelmekte.) Işte bu aşıklar üçretsiz tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır.. Dinin merkezi kabede bile bu oluşmadı kerbelada oluştu.. Bu kutsal topraklarda imamın zuhurunun tüm alemetleri aşikar olmuştur.

Hiçbir ideolojik sistemde para yok edilemedi bu rıza şehri hariç.. Çünkü rızalık bir aşkın türevi dir. Aşık olan gönülden sunar.. Allahın salatı selamı Muhammed Mustafa ve onun Ehli beytinin üstüne olsun onların keremi sizlerle olsun.